Gözlerim var; birtakım şeyleri görebiliyorum hâlâ. Kim bilir, belki de göremeseydim daha iyi görürdüm etrafımda olan bitenleri; çünkü bazı şeylere o kadar alışmışız, o kadar duyarsızlaşmış, o kadar hissizleşmişiz ki... O kadar çok görüyoruz ki, görememeye başlıyoruz bir süre sonra.
Başlıktan da anlaşıldığı gibi kısa bir siyasi muhabbet dönecek ilk defa bu blogda, açıldığı veya kurulduğu günden bu yana. Bu güne kadar değinilmemesi; gerek benim belli bir görüşte ol(a)mamamla, gerek siyasi konuların ayrımcı olduğunu düşünmemle, gerek Oblomovluk yaptığım için olabilir. Her şey ya da herşey olabilir.
Geçtiğimiz perşembe günü emekli bir polis babanın (ki bu da ayrı bir ayrımcılığı ortaya çıkarıyor sosyalist geçinen faşizanlar tarafından. Çocuk, babası bir zamanlar polis olduğu için babasını, yani polisleri koruması gerekiyor "herkes öyle değil." diyerekten, genelleme yapmayın bilip bilmediğiniz her şey hakkında diyor/demek istiyor belki; ama bazı hödükler polislere ana-avrat sayarken tek bir kişinin bile üzülebileceğini düşünmüyorlar ve biz bunlara "insan" diyoruz; hatta dünyayı kurtaracak gözlerle bakıp "devrimci", "ilerici" filan da diyoruz veya bir tek kendilerine onlar öyle diyor neyse.) oğlu olan arkadaşım (ki bu "bir arkadaşım ekolü" değil gerçekten bir arkadaşım) öğrenim gördüğü okulda verilecek olan bir konferansa gitti.
Buraya kadar aslında çok normal, değil mi? Okulda bir konferans olur gidersin-gelirsin vs. A-normal olan ya da normal olmayan ise bu konferansın verileceği sırada solcu ayağına yatan pkk sempatizanı kürt milliyetçilerinin ve entel gözükeyim renkli çerçeveli gözlük ve fular takayım kızlar bize hayran olsun hayatta tek başıma bir şey yapamam ben solcularının, taşlı saldırılarına uğradılar. Nihayetinde polisler filan geldi ve gurubu dağıtıp toplasan bir amfiyi doldurmayacak insanı konferans salonuna yaralanmadan veya ölmeden gönderilmelerini sağladılar.
Şimdi mesela, takıldığım yer, şey veya öz her ortamda "ifade özgülüğü" diye bağıranların neden böyle bir işe giriştiğini meselesi. Anlayamıyorum. Cidden aklım almıyor, alamıyor. 50-60 kişi bir amfide toplansa ne olur, toplanmasa ne olur? E, hani sen solcuydun arkadaşım, adam konferansına gitmesi de mi yasak? Yasaklara da karşıydın hani? Ayrıca sana mı soracak nereye gideceğini, siz misiniz okuldaki ağa? Hani karşıydın ağalığa? Karşıysan da kendini ifade etme biçimin saldırıyla, taş ve sopayla mı? Hayır ne sanıyordunuz ki; konferanstan çıkışta herkese bir silah verilecek ve "Temizleyin şu komüleri" deneceğini filan mı? Bu yapılan -abartısız- dincilerin, noelde veya pazar günleri kiliseleri basması gibi bir şey, kendinden farklı olana saygı gösterilmemesi durumu. Ayrıca okula polis girmesin diye her yere bildiri asıyorsun ama onlar olmasa adam öldüreceksin, milletin kafasını gözünü yaracaksın bu mu senin öğrendiğin? Ya 68 kuşağıyla ilgili çok belgesel izlemişsin ya da sana böyle yapıyorlar 1 Mayıs'ta diye, senin yaşındaki adamlara kendi okulunda böyle davranıyorsun? Başka da bir açıklaması yok bunun, olamaz da. Peki, bu mu insan olmak? Tamam onlar bağnaz, kötü, ayrımcı vs. ama sen önce kendine bir bak. Yaptığını, kendini bir bok mu sanıyorsun?
Yazık, çok yazık. Akıllı olduklarını sandığım üniversiteli solcular bile kendilerini ifade etmek isteyenlere aynı şekilde karşılık veriyorlar. Bu kafayla da iki adım öteye gidemeyiz. (Ben de mi Faşizanlık yapmış oluyorum yoksa "-iz" ekiyle filan? Heh!)
Not: Başka bir arkadaşım da "Türkiye çelişkiler ülkesi ve Türkiye'deki insanlar da birer çelişki." demişti, öyle sanırım. En güzel yorum da budur.
